Abdul Kadir Geylani k.s.
İşin önünden sonuna kadar doğruluğu
bırakmayan azdır, azdan da azdır. Her şey tedricî olarak aslını bulur. Küçük
hata zamanla büyür. Meselâ; huysuz çocuklar ilk başta yalan yolunu tutarlar.
Sonra kötü toprak ve pislikle oynarlar. Daha sonra kötü yollara düşer, anasının
sandığını açar, babasının kesesinden para aşırır, herkesi çekiştirmeye başlarlar.
İşte bu hâlde iyi bir baba ve iyi bir öğretmen onu bu hâlden kurtarır. Allah,
bir kimse hakkında hayır murat ederse terbiyeli kılar, ölünceye kadar öyle
götürür ve bir kimse hakkında şer diliyorsa o adam da bulunduğu hâlde yaşar ve
öyle ölür. Ancak Allah'a yalvaran ve O'na sığınan her zaman kurtulur.
Allah, hem Azîz, hem de
Celîl’dir. Her dert için bir deva yaratır.
Kader başa geldiği zaman
gönderene kafa tutmak, inancı öldürür, tevhid -Allah'ı birleme- nurunu
söndürür, tevekkül ve ihlâsı yok eder.
Îman sahibinin kalbi, “niçin
ve neden oldu” gibi sözleri bilmez. Belki “şundan veya bundan oldu” gibi yersiz
lafları da dile getirmez. Bildiği tek şey vardır, o da;
“Baş üstüne, hoş geldi,
sefalar getirdi!” diye karşılamaktır.